Pazartesi, Nisan 21, 2014

Yazar adaylarına tavsiyeler/İlla kitap çıkartmak zorunda değilsiniz...





Bir sene kadar önce, bir dijital ajansın ricası üzerine, "Köşe Yazarı Adaylarına 7 Tavsiye" başlıklı bir blog kaleme almıştım: http://bit.ly/1qKLtET 
Henüz uygulayanını görmedim.

Tanıyanlar bilir, kendi yazdığım kitaplarım haricinde, bir yayınevinin de editörlüğünü  yürütüyorum. Portföyümde Edip Yüksel, Reshad Khalifa, Sevan Nişanyan gibi çok okunan ve ünlü isimlerin yanı sıra, henüz ilk kitabı yayınlanacak amatör yazarlar da var. Maalesef Türkiye'de o çoook büyük yayınevlerinin dışındaki daha halim selim şirketlerde editör hem kitabın ilk okumasını yapar, hem düzeltilmesi, eklenmesi-çıkartılması gereken yerleri toparlar, hem imla hatalarını düzeltir, hem son okumasını yapar... Bir tek kitabı matbaada basıp ciltlemediği kalır.  

İşte her ay elimden -bazıları sinir krizleri geçirmeme ya da kahkahalar atarak gülmeme neden olan- onlarca kitap dosyası geçen bir editör olarak, bu defa da yazar adaylarına tavsiyelerimi sıralayacağım :

1. İlla kitap çıkarmak zorunda değilsiniz.
2. Hikaye, deneme, roman, araştırma, şiir, özellikle de şiir, her ne yazıyorsanız, kitap yapmaya karar vermeden önce daha pratik yollarda pişin. Örneğin kendinize bir blog açın, bir internet sitesi kurun (artık bunları yapmak çocuk oyuncağı ve bedava), Facebook sayfası oluşturun. Ve yazdıklarınızı, en azından yazdıklarınızdan bölümleri buralardan paylaşın. Eleştiri ve tavsiyeler alın, en çok neler beğeniliyor, okunuyor bunu kavrayın. 
3. Sosyal medyanın gücüne inanın. Emin olun; eğer gerçekten iyi yazıyorsanız, bir süre sonra yazdıklarınız kendiliğinden paylaşılacak, yayılacak. Eğer gerçekten ama gerçekten iyi yazıyorsanız, "kitap yayınlama" teklifleri bile kendiliğinden gelebilir. (Evet, tıpkı Türk filmlerinde gazino sahibinin, güzel sesli kadınla tesadüfen karşılaşması gibi...) Bu yüzden enerjinizi buraya verin.
4. Yazmaya oturmadan önce okuyanın bir kerede anlayabildiği cümleler kurabildiğinizden, asgari imla bildiğinizden (mesela virgülden önce boşluk bırakmayıp, kelimeler arasında boşluk tuşuna üç-dört kez basmadığınızdan...) emin olun. 
5. Eğer şiir yazıyorsanız, kusura bakmayın ama %99 ihtimalle ÇOK KÖTÜ bir şairsiniz. Ve bunu şu ana kadar kimse yüzünüze söylemedi. Kitap yerine Posta Gazetesi'ni denemeye ne dersiniz?
6. Eğer tarih, din ya da siyaset üzerine yazıyorsanız; o konu hakkında düşüncelerinizin ve bilginizin net olduğundan emin olun. "Bir yandan okur / araştırır / öğrenir, bir yandan yazarım" hatasına düşmeyin. Kitabın başındaki fikriniz / bilginiz ile sonundaki birbirini tutsun. Hatta "mümkünse" okurken sizden bir şey öğrenelim. 
7. Önce amacı tespit edip, onun üzerine yazmaya başlamayın. Yani "Kilikya Katliamı iddialarını çürüten bir kitap yazayım." değil, "Kilikya Katliamı iddialarını irdeleyen bir kitap yazayım." diyerek yazmaya başlayın.
8. Bilim-kurgu yazıyorsanız ya da romanınız bir şekilde gelecekte geçiyorsa, fütüristlikte uçmayın. Ortalığı Mars'a ışınlanan adamlar, düşünce gücüyle kontrol edilen androidlerle doldurmadan önce, hayal gücünüzün gerçekten bu denli gelişkin olup olmadığını sorgulayın. Geçtiğimiz gün elime geçen bir kitapta, 3 bin yılında uzayı fethe çıkmış Türk filosunun komutanı, bir Orgeneraldi... Ne demek istediğimi anlayabildiniz mi?
9. Romantik komedi, aşk kitabı falan yazıyorsanız, istediğinizi yazmakta serbestsiniz. Nasıl olsa sizi okuyacak olan 15-16 yaşındaki sivilceli ergenlerin bir halttan anladığı yok. Siz de böylece ortalıkta "çok satan yazarım" diye gerine gerine gezebilirsiniz.
10. Unutmayın; illa kitap çıkartmak zorunda değilsiniz.

Hiç yorum yok: